Devrimci teori olmaksızın devrimci pratik var olmayacaktır. Dinamik, eleştirel ve gelişen bir bilim olarak komünizm ile gerçekten özgürleştirici bir perspektife sahip olmayan teoriler arasında keskin ayrışım çizgileri çekmeden dünyanın radikal olarak değiştirilmesinin yolu kapanacaktır. Ayrışım Yayınları tam da bu ayrışım çizgisinin çekilmesi doğrultusunda doğan bir fikir.
Marksizmin cebelleşmeci ruhuyla Ayrışım günümüz dünyasındaki mücadeleler ve sorunların içerisine girip hem çağdaş dünyanın temel problemleriyle (küresel iklim krizi, kadın sorunu ve LGBTQ sorunu, sınırların askerileşmesi ve insanların kitlesel göçe zorunlu bırakılması, emperyalist vekalet savaşları, ulusal sorun, yükselen ırkçılık ve faşizm koşullarında dünyanın ezen ve ezilen ülkeler olarak ikiye bölünmesi, sömürü koşullarının ağırlaşması, bir yandan muazzam bir bilgi değeri üretimi bir yandan örgütlü cehalet ve bilim karşıtlığının yükselmesi) hem de 1871 Paris Komünüyle başlayarak 1917 Sovyet Devrimi ve 1949 Çin Devrimi ile devam eden 1966’da Büyük Proleter Kültür Devrimiyle en ileri aşamasını yaşayan sosyalizm pratiğinin çoğunlukla pozitif tecrübelerinden ancak kimi zaman negatif ve hatta ağır hatalarından öğrenmeyi ve çelişkilerle cebelleşmeyi kendisine görev edinmiştir .
Geçtiğimiz çeyrek yüzyıl yoğunlaşan küreselleşme ve şehirleşmeye ek olarak Üçüncü Dünyanın gecekondulaşmasını, köktendinciliğin yükselişini, dünya emperyalist düzenindeki kaymaları ve ekolojinin giderek yok olmasına tanıklık etmiştir. Ayrışım, bu değişiklikleri inceleyecek, bu meselelerle gelişen diskurlara kulak kesilecek ve bu diskurların; politik, ideolojik ve stratejik sonuçlarıyla cebelleşecektir. Ayrışım aynı zamanda gücünün elverdiği ölçekte sanat, bilim ve kültüre dair teorik kavramsallaştırmaları, buluşları ve düşünceleri de incelemek görevini sahiplenmektedir.
Biz Ayrışım olarak bu sorumlulukları almaya hazırız. Ancak okur olarak sana da büyük bir sorumluluk düşüyor. Senden sadece kitaplarımızı almanı ve okuyup bir kenara koymanı istemiyoruz. Aksine bütün bir bilgi üretim sürecinin parçası olmanı, tartışmanı, eleştirel düşünceyi kucaklamanı ve sorularını yükseltmeni istiyoruz…
